Yazar: Julien Balmer
Bu lüks sayılabilecek “mağara” granit, ahşap ve toprağın son derece artistik bir biçimde bir araya gelmesinden oluşmuş. 60m2 lik zemin katı 3 odaya bölünmüş olup, 15 m2 bir çatı katı ile örtülmekte. Toprak çuvaldan yapılmış duvarlar büyük kaya parçaları arasındanki boşlukları doldurmakta. Çift katlı eliptik çatı strüktürü eski tekne direkleri üzerinde taşınmakta. Yuvarlak hatlı mekanda huzur duygusu ve sükünet hüküm sürmekte.
Toprak Çuval yapı üzerine okuduğumuz kitaplar ve de (özellikle Kaki Hunter ve Donald Kiff mayer’in kitabı), Owen Geiger ile yazışmalarla geçen birkaç ayın ardından, kendimi daha donanımlı ve başlamaya hazır hissediyordum.
Tayland’ın güney körfezi Koh Phangan’da, ormanın yamacında konumlanmış araziye erişim oldukça zor olup, buradan tonlarca toprak taşınması gerekti. Öncelikle büyük kayalar arasında kalan arazinin seviyesini düşürerek başladık ki bu iş 4 kişilik ekibimizin 1 ayını aldı. Daha ufak kaya parçalarının da birkaç metrelik mesafede araziye yayılması gerekiyordu ki bu da 4 kişinin bir öğlendensonra boyunca dikkatini ve enerjisini gerektiriyordu.
Büyük kaya parçaları arasında kalan alan üzerine toprak çuval duvarlar için taş temel inşa edildi.
Sonraki adım, iki farklı toprak türünün (kil açısından oldukça zengin adada yolun temeli olarak kullanılan kırmızı ve kumlu toprak) karıştırılmasıyla oluşturulan toprak çuvaldan duvarlardı. Yaklaşık 25 ton toprak iç ve dış duvarları oluşturan çuvallarda kullandık. Organik biçimlerin ve serbest formda inşaat prensiplerine bağlı kalarak, köşelerden kaçındık. Kapı ve pencereler için ucuz ve hazır çimento halkaları kullanılıp, sonrasında sıvadan önce kaliteli ve sağlam sinek teliyle kaplandı. Yapı olabildiğince açık tutularak sürekli esinti yaşanmasına imkan verdik.
Ardından iki ana direği inşa edip, karmaşık çatıya giriştik. 6 hafta boyunca beş yerel marangozla çatı ve tavanarası üzerinde çalıştım. Yapının bütününde 7m3 “Takien ria” adı verilen yerel ahşap kullanıldı. Büyük kirişler (2” x 6”) 50 cm aralıklarla sadece estetik olarak döşenmiştir. Çatı, oldukça hafif ve 4-6 yılık ömürlü bir malzeme olan “jaak nam” (palmiye sazları) ile örtüldü. İnsanların düşündüğünün aksine %100 organik olan bu çatı malzemesi su geçirmezdir. Malzeme ömrünü doldurduğunda 1 günlük çalışma ile sökülüp, yenisi 3 günde döşenebilmekte.
Ardından toprak çuval duvarlar sarı toprak (%55), iri taneli kum (%30), beyaz çimento (%15) ve demir oksit karışımı ile sıvandı. Metal kullanmamak için (enerji yüzünden) ekstra sıva desteği; sıkça kullanılan tavuk teli yerine, naylon balık ağı ile sağlandı. İdealinde, toprak çuval üzerine yapılan sıvada çimento kullanılmaz, fakat yerel kil ve saman vb. lifli materyalin eksikliğinde sıvayı sabitlemek için az da olsa çimento eklemek yapılabilecek en iyi şeydi. 2 sebepten ötürü, yapı boyunca dolaşan uzun saçaklara önem verilmiştir. 1) Duvarların güneş etkisinden tüm yıl boyunca korunması (toprak çuval duvarlar gibi geniş duvarlar sıcak ve soğuk havayı çok iyi tutar, bizim gibi tropik bir iklimde yaşıyorsanız evinizin her zaman serin olması istersiniz). 2) Özellikle muson yağmurları zamanında sıvayı şiddetli yağışlardan korumak. Ayrıca iç duvarların süslenmesinde, çimento ve ince kum kullanılmıştır.
Zeminden su gelişini engellemek için yerler çakıl taşı veya taş döşenmiştir. Toprak zemin üzerine portland çimentosu (%8), iri taneli kum (%16), çakıl taşı (%38) ve toprak (%38) karışımı ile birkaç katman kapladık. En üst katmanda beyaz çimento (%30) ve ince kum (%70) karışımı yeşil demir oksitle birlikte kullanılmıştır.
Bütün yapı, aydınlatma ve bilgisayar için elektrik ihtiyacını karşılayacak 300 wattlık güneş panel sistemi ve Haziran 2011’de yapılan mutfak da dahil olmak üzere, 21.000 dolara malolmuştur.
Ev gayet güzel işlemektedir. Dışarda hava sıcaklığının içerden yüksek olduğu öğle saatlerinde bile içerisi serin kalabilmektedir.
Yazının orijinal adresi:
http://permaculture.org.au/2011/02/07/freeform-earthbags-between-boulders/